Okulda defterimin arasında daima bir TARKAN resmi vardı. Yada Defter kaplığımda...Matematik Dersine gıcık mı gıcık bir öğretmen girerdi. Sümüklünün teki...Midem kalkardı hep dersinde. Burnunu karıştırır sonrada s.... yuvarlayıp çöpe atardı. Pis...Bir gün Tarkan'ın resmine derste 3 arkadaş bakıyoruz. Resimde yeni yani..Dergiden kesmişim. Gösteriyorum yakışıklılığını bizim kızlara. Gıcık matematikçi görmezmi Tarkan'ın resmini. Geldi sıranın başına. Zeynep ne o dedi. Bende TARKAN hocam bak ne yakışıklı dimi dedim. (Cesarete bak) Yaaa...tabi tabi. Asker Kaçağı herif dedi. Hayır asker kaçağı değil...diye kızmışım...Resmen hocaya dayılık yaptım. Konu Tarkan olunca karşımda kim olursa olsun farketmez. Sonra çabuk yırtıyorsun o resmi ve çöpe atıyorsun dedi. Sonrada arka sıralara doğru ilerledi. Bende çöpe doğru giderken (ne yapacağımı düşünüyorum bu arada) ön sıradaki arkadaş siyah bir kağıt verdi bende onu yırttım. Allahtan hoca bunu farketmedi. Tarkan'ın resminide ön sırada bana kağıdı veren kıza verdim çaktırmadan. Böylece çöpe attığım şey kağıttı ve o güzelim resmi kurtardım. Nasıl kıyardık ki o resme...Ellerim kırılır valla. Arkadaşlar bu arada bana yardım eden ön sıradaki kız varya Mustafa Sandal hayranıdır. Dikkat çekerim. Sonra nasıl oldu da yardımcı oldun kız zilli dedim. Benim başıma gelse bende üzülürüm dedi. Aslında doğru. Sonuçta Musti bişeye benzemesede gönül bu nereye konacağını kestiremiyor. Onlarada hak vermek gerek.