ALP ERSÖNMEZ'in kaleminden Tarkan Team 'in EN'leri :))

Bu grup iş yapar söyleyeyim…
Sanat için soyunmaya hazırız. Cidden…

Turnenin ”en” lerini yazayım da tam olsun bu yazarlık işi…

En haşin erkek : Can Besbelli…Adana konserinde sis makinesinin içine konan ne kalite olduğunu bilemediğimiz sıvı aletlerimizin üzerinde yağlı bir katman bırakarak ve genizlerimizi parçalayarak bizi sanatımızdan uzaklaştırken, ”ne ulan o ööööööleee iki tane makine öööööllleeeee getirmişler ööööööllleeee” diyerek Ulubatllı Hasan gibi eline aldığı direkle sis makinesini BİZ SAHNEDE ÇALARKEN parçalayan insan…

En baba : İkiz babası olan Volkan Öktem…altınları iki tane aldım…İkizlik için küçük, amcalık için büyük bir adım…

En duygusal : Kendisi de yeni baba olan ve telefonundan sürekli kızının fotoğraflarına ve videolarına nemli gözlerle bakan -tabii ki de balık burcu- Altay Oktar

En komik : Ayhan Günyıl (arkadaşım otobüste yol nasıl geçti anlamadık)

En taklitçi : Doktor İlhan (ama Tarkan’ın stilisti Ceyda’nın da onun taklidini yaptığını daha bilmiyor…)

En masör olup da hiçbirimize masaj yapmayan : Masör Adem Kuvvetli…korsan çalışmıyormuş…

En masör olmayıp da herkese masaj yapan : Bünyamin Olguncan (Konser öncesi kulisimizden gelen inlemelerin, ahların, ohların altında başka birşey aramayın)

En çalışkan : Turnede gitar çalmayı Ayhan’ı yerinden edecek kadar söken Matthew Murat Erdem

En sabırlı : Bize kreşteki veletler gibi bakan Seda Çelik…

En Kemalist : Kolunda dirseğinden bileğine Mustafa Kemal imzası dövmesini taşıyan Aydın kaptan…”Konya’dan aşşşağı inicen…”

En iyi seyirci : Denizli

En sürpriz : Urfa ve Edirne’yi bu kadar güzel şehirler olarak bilmiyordum…Edirne’deki sineklere bir çift lafım var…”KOV KOV KOV…SİN SİN SİN…KOV SİNKOV SİNKOV…”…bence iyi reklam olur, hele Karşıyaka’da satışlar artar…

En sırta havlu koyan : Nilgün tabii ki..

En her gün işlerini sahnede görüp de suratını göremediğimiz : Stilist Ceyda Balaban…

En azimli : Diyetine sıkı sıkıya bağlı kalıp, biz hayvan gibi etleri kabapları götürürken, muhafız Bizans askeri kahkahalar içinde bir tas suyu esirinin gözlerinin içine bakarak yere dökerken bunu yutkunarak izleyen ama iman gücüyle ”acı yok, acıııı yoooookkkkkkkk” deyip kendini telkin eden Osmanlı akıncısı edalı Mehmet Akatay…yani konu ”nasıldı? tatlı güzel miydi? ha söylesene…güzel miydi” lere kadar geldi…

En iyi öğrenci : Barbados asıllı bir Alman vatandaşı Türkçeyi ne kadar hızlı öğrenebilir? İşte yanıtı monitör mühendisimiz Ali (Heights) Gittens’da…

En aksi : Çanakkale’de gözlük kabı alırken akşam konsere gelip gelmeyeceğini sorduğum ve ”Görmüyor musun çalışıyoruz” diyen abla…

En oyuncu : Tüm otobüs yolculuklarında Angry Birds oynayan ses sistemi mühendisimiz Zacha…

En Fenerli : Her zaman, her yerde Serhat Ersöz…Adamın öyle bir Fenerli aurası var ki, turne boyunca saate baktığımda 19:07 leri yakalamaya başlamıştım…

En balık yemeye giderken yanınıza almanız gereken adam : Saç mühendisimiz Ercan Göynü (ulan adam hangi balık ne zaman nerde ne halt karıştırır her bi şeyi biliyo)

En rock star : Can Şengün

En star : Tarkan

En tar : Huşeng Azeroğlu ”Size selam getirmişem” version 2012

En…tar…isiiiiiiii taaarrriiissiii de
Geliyor kaaaalem kaşlııııı
Hopaşinaşinanay şinanay yaaariiiimmmm
beeebappaluuuaaaa şiiiz maaay beeeybeeee




E sonunda olacağı buydu…
Nerde benim Zanax’ım?..


alp