EPEYCE YORULMUŞUM...
Kaç yıl oldu, çektim elimi, ayağımı, aşk denilen hastalıktan;
Aslında başta güzeldi, anlamlıydı; ta ki; oluştuğunu anlayana dek, hatalardan.
Belki de, suç onlarda değil, bendeydi; ben çokça saftım, çokça kandım;
E, belki de, onlar da haklılardı, yanılacak değil ya, onlarca, yüzlerce kadın?
Bir dediğim, bir dediğimi tutmuyormuş;
Ama, halen, fırtına beni yutmuyormuş...
Kalp atıyormuş, ama hayat; yatıyormuş;
Benden uzak, yalnız, yatağında...
Bir dediğim, diğerinde oldukça farklıymış,
Bana deli diyen, epeyce, haklıymış...
Oysa delilik, O'nun içinde saklıymış...
Kendisi batsın, boğulmam batağında.
Epeyce yorulmuşum, yorgunluklardan, yorulmaktan;
Epeyce yorulmuşum; en diplerde, boğulmaktan...
Epeyce yorulmuşum hep, acıları ben doğurmaktan...
Bitmiyor bu acılar, bitmiyor be azizim;
Gitmiyor efkarlar, gitmiyor; ben acizim.