twilight

[twilight]

Şimdi Gel...


Ne kadar özlemişim anlatamam,
Gidişinin ardından, yas tuttum...
Nihayete erir diye belki çabam;
Bekleye, bekleye, pas tuttum!

Kapılar - pencereler açık daima;
Bekledim, gelmedin, aşk olsun...
Gelmesen bile arasaydın ya;
Aramadın, canın sağ olsun!

Bana göre; aşk beklemez, çabuğa gelmeli,
İş işten geçmesin, biz bizden geçmeyelim...
Sana göre; aşk imkansız; kıyamet alameti;
Dostça sevelim, aşksızlıktan ölelim!


Yıldızları serptim, güneş indi, gel;
O hüzünler, o mutsuzluklar, çoktan dindi, gel;
Anlatamayacağım kadar özledim seni;
Gelirsen belki anlatırım, anlarsın; haydi, şimdi gel!

[twilight]

KARLA KARIŞIK

Aşktan kim ne kazanmış ki, biz ne kazanalım?
Kalp kırıklıkları kazanabileceğim en büyük hazine!
Hele şu savaşlardan sağ - salim bir çıkalım;
Daha sonra yeni bir aşka yelken açmak, bahane!


İnsanların kabusu olmuş aşk, tatlı rüyaları olacakken,
Ressamların tablosu olmuş aşk, manzara buz tutacakken!
Şarkıların ismi önemsiz, zaten hepsinin cismi aşk;
Kitaplar da çok karaktersiz; illa aşk başrol karaktere çatacak!


Benim aklım karma karışık,
Yeni bir aşka gelemem ben!
Havalar hep karla karışık;
Bu havaları hiç sevemem ben!
Kalbim yoruldu artık,
Sayende duruldu artık...
Başka bir aşkı çekemem;
Elini kalbimden çek hemen!

[twilight]

BEMBEYAZ HÜZÜN!
Kaç kere söyledim ben sana, kaç kere dinledin sen beni?
Bin kere söyledim, bir kere dinlemedin,
Bir laf ettim, bin ah işittim...
Böyle aşk olmaz güzelim; sayende ben bahtsız Bedevi'yim.


Kaç kere düşledim ben seni, kaç kere düşerken gözümden;
Oysa bir lokma ekmeği, bin ömre bölebilirdim!
Bir lafına, bir kere değil, bin kere ölebilirdim!
Böyle aşk olmaz güzelim; sende S'si yok ki sevginin!


Buraya kadar, katlanamıyorum!
Yeter artık; saklanamıyorum;
Bir güneşi göresim var,
Aydınlığa geri dönesim var...
Gerekirse sensizlikten ölesim var;
Zaten kaç kere öldüm seninle, hesaplayamıyorum!
Bembeyaz hüzünlerle boyamışsın beni,
Ne yapsam, ne etsem, pasaklanamıyorum!

[twilight]

PUDRA

Seninle nasıl geçtiğini anlamazken zamanın;
Zaman çok geçti, ve senden ayrıldım...
Şimdi o bizi ayıran, acımasız zamanın;
Esiri olmayalım!


Kabuslarla uyandığım her sabahın;
Tatlı rüyası neden bir türlü sen olamadın?
Üstümüzden o amansız korkuları salalım;
Aşka dalalım...


Nihayete erdi aşk; hüzünlerin nihavendi;
Kimilerine iyi geldi aşk; kimileri öfkelendi...
Kah es, kah ses, aşk adeta, dillerde oyalandı;
Pudra tonlarına değdi aşk; hüzünle boyalandı!

[twilight]

BEN SANA AŞIK OLDUM!

Başlarda kabul etmemiştim,
Bilmem... belki de kabul etmek istememiştim!
''Yok'' demiştim, ''olamaz aşık değilim''...


Her sorana yalanlıyordum;
''Saçmalamayın, ne aşkı?'' diyordum;
Haklılarmış... ben sana aşık oldum!


Sordum seni, soruşturdum bu gün,
Hakkında epey, kitap karıştırdım, bu gün!
Gittim eşine dostuna, araştırdım bu gün...
Her detayına daha çok, aşık oldum...


En sevdiğin şarkıyı öğrendim, dinledim,
En sevdiğin filmi buldum, izledim...
En sevdiğin kahveyi, hayalinle içtim;
En sevdiğin kitap da çok güzelmiş, herkese önerdim!

[twilight]

ALBENİ

Seni yaradana kurban olsunlar, sevmeyenler, kahrolsunlar...
Tü tü tü maşallah; ne güzel yaratmış Allah, baksınlar, baksınlar, doyamasınlar...


Seni bir an önce istemeli babandan;
Kabul edene kadar da, vallahi bak, düşmem yakandan...
Kız evi, naz evi derler, tamam nazını da yap, ama;
Senin hiç geçilmiyor havandan!

O havana, edana, nazına rağmen, albenin var, kopulmuyor senden,
Bir bakan, bir daha bakıyor, çünkü bakışların, yürek yakıyor!
Sevmekten bir an bile vazgeçmem ben, gayet ciddiyim, dediklerim kalben;
Bir an önce kocayalım tek yatakta, zaman kısa, çarçabuk akıyor!

[twilight]

Hayırdır İnşallah...

Bu sabah; çok erken kalktım;
Bir kahve yaptım kendime, iki şeker kattım.
İçerken kahvemi, pencereden uzaklara baktım;
Biter artık diye bu yalnızlık, senin yarattığın...


Çekip gidişini bir elvedaya sığdırdın;
Dudaklarından dökülen kelimeye, baka kaldım...
Kalbimdeki tek aşkı çok, çok uzaklara saldım;
Artık kapkara zindanlarda ışıksızım!


Döneceğin yok biliyorum, ama inatla bekliyorum;
Bende ki sabır, düşmanı bile hayran bırakır...
Hayırdır inşallah diyorum, ama kendimi şerle besliyorum;
Kalbimi yaraladı bu kahır; durumu çok ağır!

[twilight]

KIRIK...

Fena halde aşk canımı yakmış; yine de pişman mıyım? Asla...
Hal perişan, kalp kırık, ''Atlatırsın, geçecek zamanla...''
Hadi ordan... Dostların lafları, daima moral verme amaçla;
Ama geçmeyeceğini bile bile, beklemek saçma!


Acım halen bir alev gibi yanıyor, dokunanı da yakıyor;
Halinden anladım, insanlar bana acır gibi bakıyor...
Bazıları halen geçecek sanıyor, onlar kendi yalanlarına kanıyor;
Lakin bu kalbim, inan halen, ilk gün ki gibi kanıyor...


Her şeyin azı karar, fazlası zararmış;
Bir tutam aşk aslında tam kararmış...
Fazlasından, dünyam kararmış!

[twilight]

HATIRŞİNAS

Üç beş sitemim kaldı sana sadece yollayacak;
Topladım koydum bir bavula, derhal yola çıkacak...
Başka da tek selamım yok sana, aklında kalsın;
Lakin beddualarım kulağında yankılansın!

Sana inanan insana ancak gülünür,
İki dediğinden biri yalan, bir de dürüstlükle övünür!
Çok cehennem yaşadım sayende, şimdi cennete yelken açtım;
Seninle birlikte olmaktansa, tek başına ölünür!

Bence zaten seni sevenler, tek tek saptanmalı;
Seni sevmek bu dünyada bence yasaklanmalı...
Biraz hatırşinaslığım varsa, dostlar beni dinlemeli;
Seni sevmektense dosdoğru bir duvara saplanmalı!

[twilight]

DENSİZ!

Nasıl da bu kadar eminsin benden;
''Bensiz çok mutludur'' demişsin...
Kendince, kendini inandırabilmişsin,
Ama maalesef, çok bilmişsin!

Hiç de mutlu değilim halbuki,
Yıllardır ilk kez oldum bu kadar sinameki!
''Çoktan unutmuştur'' demişsin;
Bu sabit fikrin bence artık değişsin...


Yaşayabileceğimi düşünmüşsün, sensiz;
Hadi oradan sen de, densiz...
Sanki ben sen olmadan, bedensiz!
Sensiz ben bir hiç sayıldım...

Olabileceğimi düşünmüşsün, sensiz;
Ama bu varsayımların çok isabetsiz!
Gittiğin günden beri nedensiz;
Ben ebedi aşktan kovuldum....