twilight

[twilight]

ANLADIM BUNLAR HEP YALNIZLIKTAN...

- Garson, sert bir içki alabilir miyim; gerçi hiç bir içki sert olamaz, bu yalnızlığımdan...

Burası yalnızların meyhanesi;
Dam'lı girilemez, ben damsızların en şahanesi...
Yirmili yaşların başında, ihtiyar kafam;
Dertlerden bıkmışım; önümde sıra sıra, rakı şişesi...

Dön - dolaş yine aynı plaktan aynı ayrılık şarkıları;
Şarkı isteyenlerin; şarkı içinde aşk olmasın, tek şartları...
''Gün gelir, kervan döner, sevgili dönmez''; ayrılık yalanları;
''Aşk diye bir şey yok usta uğraşma; getir ufakları...''

Bak işte; ayrılıklar çıkmış yazlıktan;
Giyilmiş üzerimize, belli ki yakışmış...
Anladım, bunlar hep yalnızlıktan;
Kaderimize daima yek olmak yazılmış...

[twilight]

AŞKA İNANMAM...

Cesaretini tebrik ettim ayrılık,
Bi' anda çıka geldin...
Esaretini, krallık etmişsin;
Sarayına hoş geldim...

Boşuna çekmişiz biz kürekleri;
Ayrılık gerçekmiş...
Boşuna inandırmışız yürekleri;
Aşk çoktan bitmiş!

Anladım bu masalda, iyiler kazanamaz, kötüler daima bir numara;
Ağladım ama ağlamam daha fazla, umursamaz takılacağım artık daima!

Bundan böyle ben aşka inanmam,
İnanırsam da iki olsun...
Bi' daha inanırsam üç olsun;
Huylu huyundan vaz geçmez!

Bundan böyle ben aşka inanmam,
İnanırsam da bana, aşk olsun...
Bi' daha inansam, ki inanmam;
İnanın bana, inanamam...

[twilight]

HÜCRE CEZASI...

Yazlıklarla toplanıp kapatılmış aşk bavullara,
Yazlıklar yazın geri döner, aşk döner mi sahi?
Çok uğraştım, çok yenildim, bu yalan aşklara,
Bence yetti, bu kadarı kafi...

Sözlüklere eklenip çıkarılmış aşk hayatlarda,
Sözlükler değişir, devir geçer, aşk gelir mi geri?
Çok uğraştım, çok yenildim, bu yalan aşklara,
Bence yetti, geçti, gitti...

Bir kadın hücre cezası almış bu kalpte,
Kapatmışım o kadını ben bu kalbe...
Aşığım, ama unatacağım o kadını;
Bu adam da bir daha kimseyi almayacak kaale!

[twilight]

AYRILIK ARİFESİ...

Ne güzel gündü, o pazartesi,
O soğuk pazarın bir ertesi...
İçimizi ısıtan; anılar dolu;
Mutlu bir gündü, o pazartesi!

Işıklar saçılmış sanki gök yüzüne,
Melekler göz kırpmış sanki yüzüme...
Hayaller gerçek olmuş sanki bu aşkla;
İnandığım gündü, inanamadığım aşk sözüne...

Kim der ki bu pazartesi, soğuk gecenin ertesi,
Kar tanelerinin yerini aldı, canım vişne bahçesi...
Herkes sanacak ki; mutlu bitti bu masal;
Oysa pazartesi, ayrılık arefesi...

Salı günü bitti, bu aşk destanı, sararıp soldu, vişne ağacı;
Döküldü salkım saçak üzümler asmadan, onlar bile dayanamadı...
Hüzünlendi bu masalı duyan kuşlar; göç etti bambaşka ülkelere;
Bu hüzünlü masala da bitmek kaldı...

[twilight]

YALANLAR SAĞOLSUN...

Seviyor muyuz, sevmiyor muyuz,
Biz nasıl bir çiftiz, anlayamıyorum.
Bir gün aşkla, bir gün kavga,
Sanki bir fıtına, sıcak havada...

Kayboluyoruz yavaş yavaş,
Hapsoluyoruz tenlerimizde...
İKi yabancı, aynı yatakta,
Bir yanlışı göremiyoruz kendimizde!

Soğuk savaşlar oluyor,
Sonra ara sıcaklar geliyor...
Sanıyoruz ki, ayrılık, aşka dönüyor...
Yok yine olmuyor, maalesef olamıyor;
Yalanlar sağolsun, bizi hep kandırıyor!

[twilight]

CANI YANSIN CANIMI YAKANIN...


İsim vermeden anlatacağım hikayemi;
Biri ben... Biri de o işte, veremediğim ismini!
Zaten söylesem de ne olacak adını;
Bu kalpte, çoktan doldurdu miadını...

Velhasıl kelam; iki aşık varmış sözde,
Biri aşık ama, diğerinin gözü, başka gözde...
Kandırılmış adam, evet, o benim;
Kandırmış kadın; beni kaybettin.

Bu zamana kadar sustum,
Sözlerimi yuttum ben...
Adını anamadım gecelerce,
Canım yanıyorken...
Canımı yakanın, canı yansın,
Ben mutlu olamadım, O da olmasın.
Ben mutluyken de ağlasın,
Karalar bağlasın.

[twilight]

ÖYLESİNE YAŞIYORUM

Sensizliğin doğum günü bu gün,
Kutladım tek başıma; yanımda yoksun.
Kalbim atıyor mu; atıyorsa, şanstan;
Şansa inanmam; var olsaydı yanımda olurdun.

Nasıl bir kader bu, bilemem,
Kalbimden izlerini silemem;
Söküp de atayım derken;
Senle doluyor kalbim birden...

Nasıl bir kader bu, bilemem;
Asla ondan özür dilemem...
Sen bana geç, ben sana erken;
Günler tersine dönerken...

Geriye döner misin sen de;
Cevabını bilmesem de...
Öylesine yaşıyorum ben;
Ölesiye kaçıyorum kendimden...
Kaç zamandır yalnızım,
Saymadım, sayamadım,
Çizik attığım takvime baktım da bir;
Epey çok olmuş...
Meğer bir yıl dolmuş...

[twilight]

Gelme...

Anlayamadım bu hallerini,
Çekip, gitme heveslerini...
Bi' kahveye de zamanın yok mu;
Ucunda ölüm yok ya!

Anlatamadın ki dertlerini,
Karşındaki müneccim mi?
Bir olmadık ama hiç olmasak mı;
Pek gücüm yok da...

Bu kapıdan şimdi çıkıyorsan;
Bırak bari yardımcı olayım...
Bir kaç eşyanı ben toplayayım;
Son kez, kokunu duyayım.

Eğer geri gelmek istemiyorsan;
Gelme, ama yollarını gözlerim...
Sen özlemezsen de özlerim;
Ne yapayım, müptelayım.

[twilight]

AŞKIN RUHU ŞAD OLSUN...

Açılmıyor yollar, çıkılacak gibi değil işin içinden,
Tükendik hem ruhen, hem de bedenen...
Sudan - sabundan çektik elimizi,
Dünya umurumuzda değil artık;
Bıraksın yakamızı aşk illeti;
Cuk oturdu üstümüze ayrılık!

Haydi göm aşkı toprağın altına,
Küller küllere... Tozlar tozlara...
Şad olsun ruhu aşkın;
Arayıp sorma!

Haydi dön sırtını, benim sırtıma,
Sevgilini tak koluna, git yoluna...
Şad olsun ruhu aşkın,
Aman hiç, hayıra yorma!

[twilight]

Dört İşlem...

Yalnızlığa alıştım, alışacağım derken,
Alışamadım gitti...
Sen gelmez oldun, benim için de,
Aşk çoktan bitti.

Sensizliği unuttum, unutacağım derken,
Unutamayacağım belli...
Düşmez kalkmaz bir Allah; biz ise,
Düştük, kalkamadık ki.

Baktın mı eski resimlerime,
Kahveni yudumlarken keyfince...
Aklına bile gelmemişimdir ki bile;
Yaşıyorsundur gönlünce!

Dört işlem uygulamışsın hayatında,
Çıkarmışsın, atmışsın beni bir kenara,
Toplamışsın eşyaları, çarpmışsın kapıları,
Gitmişsin bu evden, bölmüşsün uykuları!