-
Cinler!
Sevgini ört üstüme,kumdan farkı kalmasın,
Güneş gibi doğ tenime,sıcak olsun ama yakmasın!
Ben zaten yandım!
Engin bilgini anlat bakalım,zeki misin,değil misin,
Sevdin beni diye bir ateş yakalım,gidiyorsun ya,emin misin;
Ben buna çok güldüm!
Ben senin için şarkılar yazdım bak;
Hatta ağıtlar yaktım,sende yak!
İstersen yöresel bir türkü çak!
Ben dinlerim.
Gün benim,gecem senin olsun yar;
İstersen gülümse,istersen de koynuna sar!
Ama biraz acele et,benim de sinirlerim var!
Vardır cinlerim.
-
Yalanını Yerler!
Hani çok seviyordun beni,
Herkesten farklıydım,değil mi?
Verdiğin sözler demek bir bir çiğnendi,
Yalanların,rakı sofrasına mezeydi!
Benim gibi sevene,''aşık'',
Senin gibi gidene,''yalancı'' derler.
Verdiğin sözlere,kanmaz bilenler!
Seninle yaşamaya ''ömür'',
Senin o şeytani gözlerine ''kömür'' diyenler;
Var ya...Onların yalanını yerler!
-
Bavul!
Yazamam her şeyi satır,satır,
İstersen tarihi maziye yatır!
Demişsin ki,''Benim gül gibi tenim,
O geri döner,ben buna eminim.''
Kalmadı ki sende birazcık hatır!
Anlatamam her şeyi taksim,taksim,
Çok şükür belli,farklı değil,tersim,yüzüm!
Demişsin ki,''Ben O'nsuz yaşayamam,
O olmadan ben,bahar değil,güzüm!''
Gitmeden,düşünecektin!
Ben geri gelmeyeceğim,
Aksini sakın düşünme!
Artık seni sevmeyeceğim,
Avucunu yalarsın!
Sen yine de vazgeçme,
Bir gün yolda karşılaşırız!
Belki bir gün olur da,
Bavulumu toplarsın!
-
Çok Mu?
Ben aşkla adeta,yorgan döşek depreşirken,
Senin kalbinle,mecaz anlamda sevişirken...
Sen arkamdan planlar çevirdin,
Bin bir kadehler,şişeler devirdin!
Gözümden düştüğün yetmezmiş gibi,
Eveleyip güveledin,iki kelime edemedin!
Ben sana bu kadar aşıkken!
Benim kalbim kırıldı çoktan,
Sebep belli,tamamen yoktan!
İş işten geçti,yay ayrıldı oktan...
Bir de o masum ifaden yok mu?
Masummuş kediden,özgürmüş kuştan,tatlıymış foktan,
Kimyası yoktur aşkın,belli değildir oktan!
Daha yeni yeni,çıkabilmiş şoktan...
Ben çok üzüldüm,o da üzülsün biraz,çok mu?
-
Damar!
Çok acıdı mı canın,
Bastığımda aşk damarına?
Yorduğun gibi çıktı mı,rüyaların,
Kavuştun mu gerçek dünyana?
Senden bulamadığım aşkı ben,
Bağışladım,aşıklar yararına!
Çok kırıldı mı kalbin,
Seni yolda görüpte tanımayınca?
Gerçekten küstün mü yani,
Seni ''gerçek sevgili'' sanmayınca?
Sen de bilirdin ki hani,
Seviyordum seni, başkalarına kanmayınca!
Mahvettiğin bu kalbim bak,
Sonunda birini buldu!
Sabrettim çünki aşk,
Zaten kendini bilirdi...
Ağlamana gerek yok,
Adımı anma,bu aşk öldü!
Ölenin arkasından konuşulmaz,
Bize böyle öğretildi!
-
''İsimsiz Şarkı!''
Güneşin doğduğu vakit,
Gözlerim açılır aslında karanlığa!
Gecenin bittiği vakit,
Bana gerek yok aslında,
Bu sitemim,İstanbul'a!
Sabrın bittiği zaman,
Susar mı diller,sessizliğiyle övünür mü?
Kalbin küstüğü zaman,
Kanar mı eller,dizler dövülür mü?
Beni yalnız,İstanbul anlar!
Ah,sevdiğim şehir...
Hani o,hiç göremediğim!
Varıpta,gezemediğim...
Susupta,dinleyemediğim,
Martılar!
Ah,gördüğüm zaman,
Sana nasıl sarılayım?
Sen beni öyle sımsıkı tut ki,
Ben bırakırsam bile sen bırakma,
Kıskansınlar...O'nlar!
Aslında hiç mutlu bitmezmiş,
Bu filmlerde,sonlar!
-
Yeter Ki Gitme!
Kızdın,bağırdın,çağırdın,
Ben buralarda dona kaldım!
Ne istedim ki söyle,
İyiliğinden başka?
Çok zamanını harcamışım,
Yok,kalbinle oynamışım...
Kaçıncı kez yenik düştüm,
İnanmaktan aşka!
Çay mı içelim?
Olur,kalbimi demleyeyim...
İki sohbet mi edelim?
Tamam,gözlerinden bahsedelim!
Yeter ki başka ellere gitme...
Sahile mi gidelim?
Birlikte olacaksak,neden olmasın?
Kavga mı edelim?
Tamam,ama kimse kimseye küsmesin!
Yeter ki beni maskara etme...
-
TARİH
Kavga - gürültü yaşamaktan bıktım,
Benim kalbim yeterince kırıldı!
Geri dön,gör bak,kalbimin odalarını yıktın,
Belki de,durduk yere değil,canın sıkıldı!
Tarih yazsın ayrılmamızı...
Bak geldik bu günlere de!
Bu kapıdan çıkıp gidersem,
Nuh da dinlemem,peygamber de!
Ne ateşin keşfi,ne İstanbul'un fethi,
Hiç biri bizim ayrılığımız kadar mühim değil ki!
Hayat bana göre çok sıradan bir giysi,
Ama gör bak ki,her şeyle giyilmiyor,değil mi?
-
Gerek Yok!
Gerek yok üzülmene,ayrılıktan sonra,
Çekip gitmene,bu ev senin olsun!
Göz yaşını dökme,ağlarım sen ağlarsan,
Yeter ki kalbim sen de dursun...
Gerek yok küsmene eşe,dosta kin tutma,
Yok bir şey söyleme,ondan bundan medet umma!
Sen beni boşver,üşürsem bile sarınırım yaralarıma,
Sen üşüme,al en kalın hırkanı sırtına!
''Yok'' deme hiç,vardır elbet seninde ağlamışlığın,
''Yaz'' deme hiç,yağmur gibi akmıştır seninde gözyaşların...
''Gül'' deme hiç,kopmuştur senden de dallar tek tek,
''Sen'' deme hiç,beni düşünme,ben en baştan da başlarım!
İnan bir şeye gerek yok...
Gerek yok yaşamaya...
Mahvettiğim hayatından,
Çıkıyorum işte,elveda!
-
Mutluluk Oyunu!
Giden gitmiş... Biten bitmiş...
Bırak açıklama yapma,gerek yok!
Yeterince üzdük zaten birbirimizi,
Hırpaladık,kırdık,yorduk çok!
Devam etmeliyiz yolumuza...
Sen ayrı yoldan,ben ayrı yoldan...
Karşılaştığımızda selamlaşırız tabii,
Eğer ki istiyorsan!
Sen git başka aşka kapıl,
Elbet ki bu dünyada benden iyileri de vardır!
Belki de aşka saygı duymayıp,
İnanmayanlar en çok kazananlardır!
Bu masalları geçelim artık...
Gerek yok,güçlü kurtuna da,güçsüz koyununa da...
Bambaşka bir yol seçelim artık...
Sevinç gözyaşlarına da gerek yok,mutluluk oyununa da...