-
DELİ GÖMLEĞİ
Ben de diyordum, bir eksiklik var, duygularımın arasında;
Nereye kayboldu bu aşk, diyordum; bulamadım kışlıklarda!
Bende aşktan eser kalmamış, tam unuttum diyordum ki,
Bu kız, nereden çıktı karşıma?
Deli gömleğimi ütülettim... Aşk, gelebilirsin!
Hatta beni benden yine, yeniden; alabilirsin!
Misafir ol istersen; yatıya da kalabilirsin;
Ama çok kırma! Olur mu?
Eden, çeker, bildiğini demiştim... Sen de çekebilirsin!
Ama, sende şeytan tüyü var, maşallah yine turp gibisin!
Beddualarımın bir tanesi bile mi tutmaz; bu ne şanssızlık, azizim;
Böyle karma olur mu?
-
ÖDEŞTİK!
Kalp kırmalı bir oyun bu galiba;
Ya sövmeli... ya dövmeli!
Hiç oynamamıştım, daha önce, aslında,
Oynamamalıydım da!
Suç sayılmaz; kanun bazında;
Prangan olmaz; kelepçen olmaz...
Ama sonuçta bende insanım; özümde;
Ödeşmeliydik bir an önce!
Ya aldatacaktım, tenden tene, tadacaktım günahları;
Ya çekecektim kafayı, sövecektim gelmişine, geçmişine;
Ya takacaktım yüzükleri; diyecektim ki zorla; yakışmasa da şanıma;
Ceketimi aldım, çektim gittim; yalnızlığım kalsın O'na...
Şimdi ödeştik...
-
YANSIMA
Rastlaşamadık kaç gündür,
Cesaretim de yoktu aslında, hiç sana bakmaya...
Buğulanmışsındır, özlemişsindir de beni;
Görsen, başlarsın benle, kendi kendine konuşmaya!
Belki kırılmıştır senin de bir kaç parçan;
İncitmiştir seni de birileri; camdan bile olsan!
Ah benim dürüst, masum ve saf aynam;
Gerçekleri vurursun diye, bir kez bile bakamam!
Söylesene ne dersin, yüzümdeki kırışıklıkları mı;
İnan o, hayatımın kadınının, başkalarıyla kırıştırdıkları!
Yoksa, saçlarımdaki dağınıklığı mı; umursama, boş ver,
Hiç canını sıkmazdın, görsen kafamdaki karışıklığı!
Söylesene ne dersin; yüzümün git gide daha da solmasını mı;
Boş versene, ama dinlerim; söylersen, beni hayatımın kadının sormasını!
Sahi ya, hiç sordu mu; fısıldamıştır sana usul usul, camdan arkadaşların;
Söylemezsin, canım sıkkın, daha da üzmek istemezsin; sana bakan yansımanı!
-
SİVRİ AKILLILAR LİMİTED
Bin bir çeşit aptal insan tiyatrosu;
Kiminin egosu şişkin, kimininse libidosu!
Kaslı vücutların altında, bomboş kalp yuvası;
İçi dolu cüzdanların içinde, kimlik çatışması!
Erkekler, 9 ay çıkmaya çalıştığı yere girme derdinde;
Kadınlar, yüz - göz operasyonları, dudak büzüp, poz verince;
Akar beğeniler, karşılıklı takip istekleri;
Biraz insanlık, biraz nezaket, az biraz da tebessüm benim derdimse!
Ama kimseye anlatamıyorum, dünyadan daha yuvarlak insanlar var;
Değil, senede, ayda, günde kendi çevresinde üç yüz altmış beş tur atar...
Sivri akıllı zannediyorlar kendilerini, akıl boş, ama insanlar elbet sivri;
O kadar sivri ki, bu nezaketsizlikleri sonunda deldi Ozon deliğini!
-
MÜKEMMEL!
Ayrılınca senden, biraz delirmiştim, doğru bu...
Çekmiştim kafayı, vurmuştum kendimi meyhaneye!
Ama, unutmayacaksın, intikamın soğuk yenen yemek olduğunu;
Çekmişsin bayrağı şimdi, uğramışsın yenilgiye!
Bak ne diyordun bir de, ''ben dönmem deliye!''
Ne de çabuk unuttun, bu kapıdan gittiğin günü;
''Dur'' dememi, yok saydın, bu aşkımızın, beyin ölümü!
Ben başlarda, afallayıp, yıkılmıştım ama;
Şimdi biraz da sen, gör gününü!
Ben başlarda, ağlayıp, sızlamıştım ama;
Dur daha, sen kafanı vuracaksın taşlara!
Eskiden, ağlayan, sızlayan, peşinden koşturan,
Gittiğinde, bir depresyondan diğerine atlayan;
O adam, nerede o adam? Geçmiş olsun, bitti anam!
Şimdi karşında mükemmelliğin tablosu var!
Karşısında duramaz, korkar, yüce dağlar...
-
SENİ TUTAMAM...
Seni severdim, hatta çok severdim,
İste, inan, canımı bile verirdim...
Ama, aramızdaki aşk bitti, her şey bitti;
Enkazın altında yaşamayı sevmem, bilirim.
Dayanılmaz bu, ateşe dayanamaz su;
Yakar beni ateş, daha çok harlatır, yanarım.
Aşk adına, yazabileceğim her şeyi yazar,
Ama sonuna ayrılıklar pay ederim...
Dediğim gibi, çoktan bitmiş aşk...
Seni tutamam, gitme diyemem, kal hiç diyemem, zaten kalma bence;
Kendine de, bana da zarar verme, çünkü bilirim, bir birimize zararız senle.
Seni tutamam, kal diyemem, çok seviyorum diyemem, sevgim, bittiyse,
Seninki de bitmiş, belki de hiç başlamamış, yaşayamam bilinmezliklerin içinde...
-
SEVMEK NE GÜZEL!
Kimseye anlatamazsın, kimse dinlemez,
Zaten anlatsan, anlamazlar...
''Geçici'' derler, geçiştirirler, geçinilmez onlarla,
Aşkı hor görürler!
Onlara göre, tek gecelik aşk, kalp atışlarıyla, eş değer,
Ama bilinmez ki, benim kalbime giren, bir daha zor gider...
Aşığım, anlamasalar da, fark etmez, anlamasınlar,
Zaten neyden anladılar ki, zamanında, anlamsızlar...
Sevmek ne güzel şey, keşfettim ben, sayende,
Kaybetmemek gerek, böyle bir şeyi, bu zamanda.
-
GÖZLERİNDEN BAŞLASAM
Gözlerinden başlasam anlatmaya güzelliğini, en az kırk yıl sürer,
Ama önce bir kahve içelim, kahvenin de, kırk yıl hatırı var derler...
Gözlerinden başlasam manzarayı izlemeye, gerçi manzara sönüp gider,
Çünkü senin gözlerinden güzel manzarayı, bilmem hangi ressam çizer?
Gözlerinden başlasam hapsolmaya, her şeyiyle güzel, dört dörtlük kadın;
Çok zamanım yok dünyada, kalbine, en kestirme olarak, hangi yol gider?
Güzelliği yetmezmiş gibi, sesi de ahenkli kadınımın,
Sesi, bir kulağımda, bir kız kulesinde yankılanır...
İsmi şimdiden benimkisi, soyadım yakışacak yanına adının,
Bu şarkıda, bizim aşkımız saklanır...
-
müjde, şarkı sözleri yazmaya geri döndüm :) en son bırakmıştım. baktım bi kaç güzel şey daha çıktı, ekleyim onları da dedim :)
HİÇ ZAHMET ETME!
Kahrımdan ölmüyordum, aramasan beni dün gece,
'İyi misin' demesen de, iyiydim, kendimce...
Hatta, kötüye gittim, durup dururken arayınca,
Niye aradın, sabahın köründe?
'Özlemişsindir' demiştin, kadife sesinle,
Hayır hiç özlemedim... Değil ki haddime!
'Yalnız mısın' demiştin, 'yoksa buldun mu birini?',
Sevgili bulamadım ama, görmek istemem ölünü, dirini.
Olur ya, yolun düşerse, benim semte,
Usul usul inersen, o patikadan, yaşadığım caddeye...
Ben seni asla affetmem, tanrı, rahmet etse,
O yüzden hiç geleyim deme, bekar evime!
Olur ya, aklından geçerse, 'bu adam nerede?',
Hiç seni ilgilendirmez, keyfim kaçtı ya da yerinde!
Ben sana gram saygı duymam, dünya önünde çökse,
O yüzden hiç zahmet etme, gelme geriye!
-
GEZGİN
Seni görünce, dünyayı dolaşıyor, insan sanki...
Artık ben de, kendimce gezginim.
Seni gram üzersem, affetme kadın beni,
Gel düş kırıklarından öpeyim!
''Şair ruhlum'' diye sever o beni,
Şair olmamın sebebi.
Kalbinde gram siyah bulunmaz ki,
Yağıyor gönlüme kar gibi.
Her şeyden çok seversin bazen, kendinden bile,
Bir parçası kırıldığı zaman, canından bir parça koparır, verirsin.
En güzel aşklardan, yer ayırt kendine,
Umarım kalbimde, en iyi zamanlarını geçirirsin...