-
Başardın...
Sayın matmazel; beni yok ettin, içten içten...
Hangi aşkta var bu kadar savaş?
Hangi aşk kavga gürültüye dönüyor, sevişten?
Sevgili matmazel; sayına gerek yok, saydım kalbini yeterince;
Hiç yok sen de kalp, akıl da boş!
Hangi aşk eskiye dönebiliyor; ilk günkü sihrini yitirince?
Başardın; sonunda bak beni delirtmeyi;
Başardın; bana da, ''sevmiyorum'' dedirtmeyi!
Yaşardım, yaşadığımca senden önce gerçek sevgiyi;
Başardın, çıkarmayı ağzımdan içi nefret dolu o cümleyi...
-
VE...
Sallandığımız o aşk salıncağına ne oldu şimdi?
Oysa eskiden ne güzeldi...
Çocukken yaşanıyormuş aşk belki de!
Sevdiğimiz o güzel masallara ne oldu şimdi?
Yalan diye adlandırıyoruz bu zaman da!
Sevgi sözcükleri güzel; aşk hikaye...
Ve, şimdi burada olmak varmış, seninle;
Üç günlük dünyamda, bir gecelik rüyamda...
Sabah kalkınca belki biter, belki ışığı yakınca;
Masal perim uyandırmasın beni; aşkım boylu boyunca...
Ve, şimdi burada olmak varmış; sevginle;
O güzel dünyamda, döndüm çocukluk günlerime...
İki adım tahtrevalli, boyumuz senle hiç eşit değildi;
Tek başına galiba varacağım yoluna; zavallı atlı karınca...
-
Aşkın Sen Hali...
Yarısına gelemediğim kitabı, bir gün de bitirir olmuşum;
Sırf yatıyor diye içinde aşk sözcükleri...
Aşk filmlerini izlemişim tekrar tekrar;
Görmüşüm en küçük detayına kadar gerçekleri!
Hep dermişim ya, aşk Adem ve Havva'dan kalma yalan;
Kendi yalanımı da yalanlar olmuşum...
Yıllar sonra çıkmış karşıma, beni anlayan biri;
Sonunda gerçek aşkı bulmuşum!
Vursalar kalbime prangaları, söküp atabilirler mi içinden seni?
Değiştirseler tüm yörüngeleri, alt üst edebilirler mi kalbimdeki dengeleri?
Mutlu olabilmek için belki de son bir kaç söz daha gerekli;
Seni benden alsalar bile, silemezler kalbimdeki aşkın sen halini...
-
GERİSİNİ SEN DÜŞÜN...
Bu güne kadar hep sustum, sözlerimi yuttum;
Aptallığıma say, sana saygı duydum!
Hiç bir şey demedim, sadece güldüm; biliyordum;
Bunların yarını var, hakettiğini şimdi buldun!
Şeytanın bol olsun, sende bütün aşklar kumar;
Kaybetmekte var, kazanmak ta; sonucu sana hayat sunar!
Beni böyle ortada bırakıp gittin ya, muradına mı erdin?
Belki de kötü biri olmasaydın; beni yanına alıp da giderdin!
Değerlim bana küstü aşka, cevap hakkı doğdu;
Göz yaşlarım toparağa düştü; yeni gün için nefretim doğdu!
Yarın bu gün gibi olmayacak ey yar, unutma...
Yanına kalmayacak asla, intikam var ufukta!
Ortalığın canını yakacak bu umursamaz; kimseyi takmaz gülüşüm;
Bu güne kadar sakladım yalnızlığı al şimdi, senin olsun; gerisini sen düşün!
-
Aşk Çiçeği...
İnanamıyorum aşka, güvenemiyorum...
Çözemiyorum kimseyi, doğru dürüst sevemiyorum!
Zakkum aşk çiçeği değil ki, cehennemin dibi,
Belki beni aldatanlar tatabilir, öyle düşünüyorum!
Kim demiş; kadının ve erkeğin aklı çok ayrı?
Adem ve Havva'yı cennetten kovduran elma aynı!
Melek görünümlü o kara zindan şeytanı, bize oyun oynadı;
Şimdi sonsuza dek gidecek sandığımız, biten aşklar O'nun yüzünden...
-
YÜCE DAĞLAR!
Ben aşk diyorum, sen ısrarla ayrılık;
Bir orta yolu bulamadık!
Sen kin tutuyorsun, ben aşkın nöbetini;
Bir türlü bilemedin ki aşkın kıymetini...
Ben mi inanmadım aşka, sen mi?
Öyle ki, kalbimin attı artık; beti benzi...
Tövbeli artık senle yola çıkmamaya;
Kırdı senin bükmeye kıyamadığın aşk zincirini!
Aramızda yüce dağlar var, kavuşamayız biz;
Yamaçları uzun yollar var, görüşemeyiz biz;
Benim bu güne kadar; kardan umutlarım vardı;
Eridi tükendi sayende; ümidin üzerine güneşler açtı!
-
KARANLIK ODA...
'' Fıkra gibi geliyor aşk bana, arkadaşlarım her adını söylediğinde, gülüyorum...
Çünkü biliyorum bitecek günün birinde; varlığın esaret olmayacak, umuyorum!
Hadi benim berduş uykum; in artık gözüme, bir anlık yoluğunda, ölüme yatıyorum...
Sayende inanmaz oldum aşka, uyumuşum masallarında artık, ebediyen uyuyorum! ''
Sırdaşım fotoğraflar; konuşur olmuşum çerçeveyle;
Gülüşlerim kalmış yarım, gittiğinde...
İçi boş kadehler var, masanın üstünde,
Kendimi içkiye vermişim; her tövbemde!
Senin yalanların var; benim yarıda kalan umutlarım...
Benim gözlerimde yağmurlarım var, ve sayende kara bulutlarım!
Hikayem de başrol bendim; bunu biliyorum kendim;
Ama kapsın ayrılık başrolü, ben artık tükendim!
Beni mutlu gösteriyor tablolarda, o karanlık odanın büyüsü;
Ama kanmam artık masallarına; o çocuk büyüdü!
-
Mucize
Doldurdum umutlarımı bir çantaya, elime de aldım mutluluklarımı;
Açtım çantaya baktım bomboş, zaten bir şey yokmuş;
Elimdeki mutluluksa zaten çoktan uçmuş!
Doldurdum gözyaşlarımla göz çukurlarımı; yanıma da aldım hüzünlerimi;
Zavallı kalbim artık kırılmış; düzelten biri de yanımda yokmuş;
Aşk dedikleri belki de illegal bir suçmuş!
Hayatta durmam mucize; eşiğindeyken intiharın;
Aileden uzakta, bomboş bir sahilde...
Eşin dostun aramaz; aşk zaten bana yaramaz;
Yalnızlığım hediyen bana; bu senin iftiharın!
-
Melekler Dua Ediyor!
Ebediyete yatmış aşk çoktan; üzerine kilitler vurulmuş,
Bir kaç yıl yas tutulmuş, ardından, haliyle unutulmuş...
Zannedilen külkedisi masalları; Aslı ve Kerem'ler yalan olmuş;
Zaptedilen iki eski sevgiliyi, göz yaşları avutmuş...
İncirler kadar tatlı değilmiş demek ki aşk;
Her üzümden şarap olmuyor, olamıyor, bak...
Sonunda, hapsolmuş yarına; dünü unutan iki aşık;
Serüven bu günü anlatsa da, unutulmuyor yaşanmışlık!
Zannetmeyin ki, aşk gün sayıyor;
Elbette bir gün, yerinde sayıyor...
Evlilik, çoluk çocuk hayalleri kayıyor;
Ayrılık payı kapıyor!
Zannetmeyin ki, aşk yine büyüyor;
Yukarılardan bir yerde, bizi izliyor...
Artık onlar, başka aşkın peşinden koşuyor;
Melekler yeni aşkları için dua ediyor!
-
Var Mısın?
Oyun değil, şaka değil, aşık oldum;
Onu değil, bunu değil, seni sevdim!
Sevmek güç mü bu kadar, diye sordum;
Keşke birazcık sen de beni seviversen...
Dünü değil, yarını değil, bugünü seçtim;
Malı değil, mülkü değil, aşkı sevdim...
Aşk seninle bugün olur mu, diye sordum;
Kanatlanıp uçmuşsun, yanına beni alıversen!
Var mısın kaçmaya, bulamasın bizi elalem;
Çalsın kapımızı; göremesin bizi tüm alem...
Ver elini aşk yolları; seviyorsun ya madem;
Ben bu rüyalara daldığımda, yanıma geliversen... / Ben bu rüyalara daldığımda, aşkı geceye salıversen...