PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tarkan'dan Kaçmak Zorunda, Hem De Kendinden Kaçmadan�



Nzl
11-01-08, 18:12
http://img206.imageshack.us/img206/4516/43f3389b7d48aa498fb2d42hu8.jpg (http://imageshack.us)

Tarkan'dan Kaçmak Zorunda, Hem De Kendinden Kaçmadan�

GÖKSAN GÖKTAŞ

Kıl oldu konuşuldu, henüz metroseksüelliğin esamisi okunmazken "A-acayip" imajıyla en ağır delikanlıya bile kaşlarını aldırttı, askere geç gittiği için "Vatan haini" ilan edildi, çişi geldi bize dert oldu, "Ağır ol da molla desinler" tabusunu yerle bir edip zil takıp oynadı kuzu kuzu, bir ara Avrupa'yı fethetti� Şimdi de zamanın sert ve karanlık ruhunu yakalamış, yeni "bitirim" imajıyla karşımızda! Sevenler, sevmeyenler, deli olanlar, bir köşede sıkıştırmak isteyenler, müzik yazarları, müzisyenler, iletişimciler, gazeteciler ve de "bizzat kendisi" Tarkan'ı anlatıyor. Tekmili birden işte tam dokuz sayfa bir "Tarkan portresi"�

Doğup büyüdüğü, havasını soluyup suyunu içtiği yerden ayrı düşmekse eğer gurbet, en azından ömrünün başlangıç noktası itibarıyla bir gurbetçi değil Tarkan Tevetoğlu. Rize'den Almanya'ya göçmüş bir ailenin çocuğu olsa da, Frankfurt yakınlarındaki Alzey kasabasında açıyor gözlerini dünyaya. Ailesinin gurbet bildiği memleket, onun doğduğu toprak. Bahsettiğimiz bir Avrupa memleketine ait olsa da bir "kasaba çocuğu", ama kırılgan sanatçı kalbi taşıyan her adem gibi o da kendi gurbetini içinde taşıyanlardan. Belki de bu yüzden -en azından şimdilik- "Ne İsa'nın ne Musa'nın" gönlünü hoş edebilen çiçeği burnunda albümünün, sonuna denk düşürdüğü şarkısında "Çok erken tanıdım / Çok erken tattım kaderin cilvesini / Zamansız büyüdüm / Şimdi kayıp çocukluk günlerim" diyor. Arif olana çok şey fısıldıyor!
Altı çocuklu Tevetoğlu Ailesi'nin beş numarasıAilesinin tutucu olmaması en büyük şansı. Hayat gailesiyle "Alamanya" yolunu tutan pek çok aileden farklı olarak, çevreye uyum sağlayabilen bir aile. Bu sayede 14 yaşına kadar Alman okullarında okuyan "çok kültürlü" bir çocuk. İki kültürü de algılayarak büyüyor. Yaş itibariyle "şu hayatta neler oluyor" kıvamına geldiğinde İbrahim Tatlıses'in "yanık sesi"yle tanışıyor kulağı. O dönem Türkiye'de de müzik listelerini 12'den vurup gurbetçilere memleket havası sunan "Dom Dom Kurşunu" söyleyip "göbek attığı" ilk türkülerden. Buna, Zeki Müren'in zırhlı ruhları bile delip geçen "bir yangının külünü yeniden yakıp geçme"sini ekleyinVe tabii ki, ilerleyen yıllarda sihirli değneğiyle ona "yıldız"lık yolunu açacak Minik Serçe'nin bolca "Batı armonisi" görmüş ama ruhunu "alaturka" bir rotaya oturtmuş nağmelerini katıp çırpınAma dönemin Almanya'sında, sadece "memleket"i değil dünyayı kırıp geçiren, punk'a selam çakıp 80'lerin ruhuyla "elektronik"leşen "yabancı pop"u katmayı da unutmayın bu terkibe"Birader Lui"yi es geçmeyin yani! Tarkan'ın içindeki "ses dünyası"nı anlamak için bu tarife bakmak şart! Aralık 1991'de Türkiye'ye "Merhaba, ben Tarkan" dediği "Kıl Oldum Abi" dönemini hatırlayıp "Ah ne kadar da komikti" demeden önce bu formüle iyi bakın! Sonra gülmek serbest

Sırrı hâlâ kendinde saklı
Hep süt liman seyretmiş bir çocukluk düşünmeyin amaOkuduğu okulda ağzı salyalı "dazlak oğlu dazlaklar"dan "Türken raus" (Türkler defolun) haykırışlarını da sineye çekmiş. Ama iki kültürün içinde de sağlam durmayı başarmış. Çocuk yaşta, meselenin "dünya halkı"nın henüz çaresi bulunamayan en büyük hastalığı, ırkçılıktan kaynaklandığını bildiği için kendini "değersiz" hissetmemiş.
Tarkan içinde taşıdığı gurbet duygusunun hakikisini, babası 1987'de kesin dönüş yapma kararı aldıktan sonra yaşıyor. Ani bir "Üç ay sonra gidiyoruz" kararıyla ateşlenen "kesin dönüş" fitili, Tevetoğlu Ailesi'ni, bu kez bir İstanbul kasabası sayılabilecek Karamürsel'e götürene kadar yanıyor! Tarkan için asıl bomba Karamürsel'de patlıyor. Hani geldikleri yer İstanbul'un merkezi olsa belki "Avrupa" görmüş Tarkan kendini daha bir "ait" hissedecek ama Karamürsel mutaassıp yer. Üstelik okuldaki kravatlı, takım elbiseli ve asker tıraşlı hal, her sabah nizami sıralarda hizaya girmek Alzey'deki okullardan aşina olmadığı bir durum. Alın size, okulda ve mahallede rahat tavırlarıyla, punk'ın anavatanından yeni tanıştığı memleketine sürülmüş "takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş", çevresinin "kıl olduğu" bir "boyalı kuş"Alın size, bir içe kapanış! Her ne kadar, ilerleyen yıllarda hep işine yarayacak müthiş sezgisiyle çevresine uyum sağlaması fazla zaman almasa da, alın size, nurtopu gibi bir "bana benden başka dost yok" hissiyatı, kesif bir yalnızlıkBunu nereden mi biliyor ya da tahmin ediyoruz? Ancak delilere özgü bir azimle 15 yıl boyunca Tarkan hakkında yazılıp çizilen ne varsa hatmettik ve gördük ki; en kül yutmaz "mülakat" ustası bile aslında Tarkan'ın ruhuna dokunamamış. "Dokundum" sandıysa da bu Tarkan'ın "Hadi beni çözdü sansın fakir" iyi niyetindenÖyle usta işi manevralarla aslında her biri ayrı birer "konsept" olan albümünün gerektirdiği dozda ve derinlikte anlatmış, mevzuyu öyle ustaca kendi anlatmak istediğinin sınırlarında tutmuş ki; şapka çıkartılır! Çünkü, mega, hiper, ultra ve envai çeşit "starlık" mertebesini korumasının -Allah geçinden versin- mezara kadar götüreceği sırrını itinayla saklamak olduğunu doğuştan bilenlerdenİnanın, bizim Tarkan fenomeninde "çözdük" sandığımız her nokta, onun bilerek isteyerek, bazen "hedef şaşırtmalı" da olsa sebil kıldıklarıdır! O yüzden star değil mi zaten! O yüzden köprülerin altında çok sular aktığı, dünyanın "o trend senin, bu trend benim" alemden aleme aktığı, nice takkelerin düşüp cillop gibi nice kellerin göründüğü 15 yıldır hâlâ onu konuşuyor, onu izliyor, okuyor ve yazıyor değil miyiz?

"Şeytan tüyü var bu hınzırın"
Devam edelimMadem ki atalar "ruhun gıdası" demişler; arada kalmış, tutunamayan bir ruhun istikameti müzikten başka bir liman olabilir mi? Hele sığınılan bu liman, dünyada eşi benzeri olmayan, ölüyü diriltmiş, deliyi uslandırmış Klasik Türk Müziği'nin, şifası tescillenmiş sayısız makamından mürekkepse... Hani Mevlana der ya, "Sanmayın ki sadece susuz suyu arar, su da susuzu arar bazen" diyeİşte o misal, ayakları -belki de ruhu- önce Karamürsel, sonra Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne götürüyor Tarkan'ı. Belki de musiki cemiyetleri Tarkan'a geliyor, bilemeyiz! Tarkan'ın tarifi zor, en kalabalık hallerinde bile hissettiği iç yalnızlık, annesinin genetik mirasıyla yatkın olduğu "musiki sanatı"nda hızla ilerlemesine vesile oluyor. Yutuyor makamları Tarkan birer birerAma serde gençlik var, memleket iklimindeyse asla tesadüf olmamakla birlikte doğru zamanda memleketin kumandasını eline almış Özal'ın şiddetle estirdiği liberal rüzgârlar... Yetenek de var ama ailenin kesesinde şartlar belli. Hakan Peker'li, Yoncimik'li, Burak Kut'lu, Aşkın Nur Yengi'li, Ozan Orhon'lu pop patlamasıysa cabasıSayısız "genç ses" şansını deneyip yırtarken, Mazhar Alanson'un tabiriyle "Şeytan tüyü var bu hınzırın" kompozisyonunu hakkıyla dolduran Tarkan'ın nesi eksik! Bakışsa bakış, sesse ses, endamsa endam! Varsın boyu kısa olsun, şöhret aynası nasıl olsa her daim uzun göstermemiş midir!
80 darbesiyle afallayan memleket yeni yeni kendini toparlarken, dönem kendi "uyanık"larını, "hayali ihracatçıları"nı, her an bir üst makama sıçrama umudu ve azmi taşıyan "orta direğini" ve son kertede "starlarını" yeniden yaratırken Tarkan niye şansını denemesin! Tam bu noktada hayat iki atasözünün sağlamasını yapmamıza fırsat veriyor! Biri, "Ön dişleri ayrık olan zengin olur", ikincisi "Yeni yıla nasıl girersek bütün sene öyle geçer"1991'i 1992'ye bağlayan gece, vaktiyle dansöz sevdasına çok uykusuz kaldığımız bir yılbaşı gecesi tanışıyor Tarkan'la memleket. Zehir zümrüt yılan bakışlarıyla, şarkısını yine aynı mahluğun (ki tıpta şifa sembolüdür) ıslığıyla söyleyebilmesine imkân tanıyan ayrık dişleriyle (ki sonra estetik operasyonla birleştirse de) hafif alaycı bir tonla gülerek hatırladığımız "o tuhaf" kıyafetiyle çıkıyor karşımıza; ve "Kıl oldum abi" diyor. Bu kelamı sanmayın ki Tarkan uyduruyor! Dönemin, sonra sırasıyla şarkılara da nüfuz edecek "Herıld abi"si, "Hayret bişi"yi, "Hey Corç versene borç"u gibi yeni yeni sivrilen sokak diline aittir kendisi. İş ki, popçu kişi, "zamanın ruhu"nu okusun ve cümle aleme tekerleme niyetine ezberletsin.
Bu ilk albüm çok büyük bir infiale yol açmasa da, starlık müessesesinin "nefret-hayranlık" formülüne cuk oturuyor. Kıl olan da, ayılıp bayılan da Tarkan'a kayıtsız kalamıyor! Yine dönemin bir pop eserinden ilhamla söyleyecek olursak, "Ne numaralar var bende / Var benim farkıma" kemendini "halk"ın boynuna isabet ettiriyor. Ne demiştik, iki atasözüAyrık dişli Tarkan'ın Karun'a parmak ısırtacak bir zenginliğe erdiğine şahidiz, zira çok çenemizi yordu vaktiyle! Bir yılbaşı gecesi tanış olduk kendisiyle, ama sadece o yılla sınırlı kalmadı hasbıhalimiz, 15 yıldır hayatımızdaKızsak da, sövsek de, "Ölürüm Sana" diye haykırarak oramızı buramızı yırtsak da, bir gün bir köşede sıkıştırma hakkımızı saklı tutsak, bir gün bir köşede rastlayıp imza attırmayı düşlesek de Tarkan hep var! Atasözlerini yabana atmamak gerektiğini iyice bir idrak ettiniz mi? Oh, ölmüşlerinizin, atalarımızın ruhuna değsin!

"Delikanlıya yosun maskesi" dönemi
Bugünün "korsan"dan mustarip pop piyasasına göre dudak uçuklatacak bir rakam olan 700 bin tirajını yakalıyor "Kıl Oldum Abi"li ilk albüm. Ama asıl bomba 1994'te patlıyor. Gözdeki ışığı okuma sanatında usta olan Sezen Aksu Tarkan'a kol kanat geriyor ve "A-acayip" bir albümle çıkıyor bu kez Tevetoğlu karşımıza. Yine tıpkı Türkiye'nin ilk albümle tanışmasına vesile olan o yılbaşı gecesi gibi özel bir program aracılığıyla. Dönemin laf cambazı Cem Özer'in konuğu Tarkan bu kez: "İlk kez, yeni şarkılarıyla" Saçlar kısaltılmış, kimsenin kıl olmasına mahal vermeyecek ciciler içinde. Albümün ilk klibi "Unutmamalı" dönmeye başlıyor programda. İşte özlenen nahiflik, incelik, Minik Serçe'nin "Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk"ına selam çakan "Deli gibi yürekten sevmeli, uğruna dünyaları vermeli" kabilinden sözlerBu kez Tarkan'ın musiki yeteneği de kendini hissettiriyor. "Laf lafı açıyor" ve konu duygusallığa geliyor. Yeni dönemin erkek modeli bulundu! Yerine göre aşkı için her şeyi göze alan ama "dişil" bir duygusallık da taşıyan bir ruhVe gerçek Tarkan efsanesi başlıyor! Henüz metroseksüelliğin esamisi okunmazken, erken doğmuş bir metroseksüel olarak giriyor hayatımıza bu kezÖnceleri "genç kızlardan" müteşekkil hayran kitlesi giderek "karma" bir hal alıyor. İlk zamanlar "Bizim manita bu adamda ne buluyor" kıllanmasıyla, hani kabil olsa bir köşede sıkıştırmayı düşündükleri Tarkan bitirim delikanlıların dünyasını alt üst ediyor. Bakıyorlar ki, Tarkan'dan, zamanın ruhundan kaçış yok, kendisini idol belliyorlar. Memleketin erkek ortalamasına düşen küpe sayısı artıyor. Suriçi İstanbul'nda ve hatta varoş semtlerdeki "ağır erkek" kokan berberler bile "Yosun maskesi yapılır" tabelasını asıyor kapıya. Artık kaş aldırmak delikanlıyı bozmuyor!

Haberin devamını Yeni Aktüel dergisinin 131. sayısında bulabilirsiniz!


Albüm hakkında yapılan yorumlar (gazetede yayınlanmayanlar)

Erkan Özarman, organizatör

"Bu senenin modası o"

Henüz albümü dinlemedim ama pusuda bekleyen birtakım adamları gördüm "Benim artistim ondan daha iyi" diye çıkmış konuşuyor. Moda dergilerine bakın, bu senenin modası o. Herkes her albümü beğenecek diye bir kaide yok. Üstelik son albümünün tamamı kendi söz ve müzikleri. Büyük cesaret. Kutluyorum. Ama keşke etrafında daha profesyonel bir ekip olsa. Menajeri Uygar'ı tanırım. Çok akıllı ve efendi bir çocuk. Ama menajerlik ve organizatörlük farklı işler.

Hakan Eren, müzik araştırmacısı-süpervizör

"Beğenmeyenler de eğlenecek"

Beklendiği kadar farklı bir şey yapmamış olsa da, güzel bir albüm. Sound'u eskisinden pek farklı değil, yine de Tarkan'a yakışacak bir albüm. Şarkı sözlerinde ikilemleri seviyor, bunu aşmasında fayda var. Söz bulamadım atasözlerine sığınayım mantığını bu albümde daha çok kullanmış. Bu konuda Sezen Aksu'dan yardım alabilirdi ve böyle bir birliktelik daha iyi olurdu kanımca. Dünyada hip-hop ve R&B'nin çok tuttuğunu düşünürsek, bu türleri kullanmak ama kullanırken de buna ut, keman, darbuka koymak gayet normal çünkü bu albüm Türk müzik pazarına yapıldı. Bu şarkılar kulaklara yerleşince birçok yeni versiyonu çıkacaktır dünya müzik pazarına uygun düzenlemelerle. Tarkan'ın şarkıları dinlendikçe sevilecek. Bugün şarkılarına laf atanların o laf attığı şarkılarla bir zaman sonra eğlendiğini göreceksiniz.

Zeki Coşkun, Radikal yazarı

"Tarkan'ın değil popun miadı doldu"

Metamorfoz, Tarkan tarihinde ve kısmen pop tarihimizde adına uygun biçimde, bir dönüşümü işaret eder. Yeni ve özel bir durum yok. Çöküş, düşüş gibi şeylerden söz etmek yersiz. Tarkan aynı Tarkan, müzik aynı müzik. Aynen albüme 'çıkış şarkısı' niyetine konuşlandırılan Hop Hop'ta olduğu gibi: Hep aynı hikâye/ Aynı tas aynı hamam. Ne bekleniyordu da "hayal kırıklığı"ndan dem vuruluyor? Cevap: Mesele Tarkan'ın değil, popun miadını doldurmasıdır.

Fikret Şeneş, söz yazarı

"Ah bir alaturka söylese�"

Yorumu çok güzel çocuğun. Ama şimdi "Zilli Düdük" diye şarkı olur mu? Ben albümün adını da beğenmedim. MetamorfozKertenkele kuyruğu geliyor aklıma. Zaten vaktiyle de ben "Unutmamalı" şarkısına takmıştım. "Mamalı" olmaz Türkçe bir şarkıda, kulak tırmalıyor. Ah, şöyle alaturka söylediği bir albüm olsa da dinlesek

Deniz Durukan, müzik yazarı

"Metroseksüel yerini maçoya bıraktı"

Metamorfoz değişme, dönüşme isteğini ifade ediyor. Tarkan cinsiyetsiz, uniseks bir profil olarak çıkmıştı karşımıza. 90'lardaki nahif, hassas, metroseksüel erkek profili bugün yerini daha maço, daha erkeksi bir profile bıraktı. Erkekler, erkekliğe dair o itibarı yeniden sırtlanıyor. Elbette bütün bu değişim, dönemin siyasetiyle de ilgili. Her dönem kendi siyasetinin yıldızını yaratıyor. Tarkan son derece zeki biri. Şu an dolaşımda olan şeyin farkında. Sonuçta Tarkan her koşulda kendinden söz ettiriyor. Dün metroseksüel erkekleri konuşurken, bugün yine Tarkan üzerinden değişen erkek profili üzerine yorumlar yapıyoruz.

Fikri Nazif Ayyıldız, Nokta Dergisi eski Yayın Yönetmeni

Tarkan'ı da vururlar!..

Bir tabuyu yıktı Tarkan!.. Avrupa ve özellikle Amerika'daki muadilleri gibi, belden aşağısını, bir gösteri malzemesi olarak kullandı. Bunu belli bir üslup, estetik ve şaşılacak bir tarz içinde yaptı üstelik. Birkaç basamak tırmandıktan sonra şöhrete, "böyle hafif anlamlı, ağır anlamsız"; yani "kadınların aklını karıştıracak" şekilde bakmayı da öğrenmişti. Konserlerinde, üstbaş yırtmadan intihar girişimine, histeri fırtınaları yaşanıyordu. Yani Türkiye'de bir adamın, Batılı (ve megapollü) benzerleri gibi, şehirli insanlarla, (özellikle kadınlarla) psikolojik bir temas kurması ve fenomen olması üzerine, biz Tarkan'ı Nokta'nın kapağına taşımıştık... Aradan tam 13 yıl geçmiş. Ancak Tarkan hâlâ çok genç, hâlâ çok dinamik, hâlâ arayışlarda. İlk şarkısını burnundan soluduğunda ne kadar arıyorsa, o kadar... Fakat Tarkan'ın, 90'larda ayaklarını bastığı toprak,
aynı toprak değil. Megapol toplayıp uzaklaşıyor bohçasını.
Eskiden traktör kasalarında kente gelen megaköy, şimdi 'makam araçlarında' geliyor; kendi müzikleriyle, müzisyenleriyle,
ve belki de bizim hiiiç anlayamayacağımız, bir yerlere rutubet gibi sinmiş gizli motifleriyle... Takım elbiseli Tarkan, bana Çiçek Pasajı'nın Madam Anahit'i gibi geliyor; gayet acıklı. Ve bundan sonra çoğu kimsenin izleyeceği; o 'kirli sakal' taşra kaçkınları da...



Genç Popçular Ne Diyor?

- Edip Ozan Üçok

HEPSİ
Tarkan olmanın zorluğu, insanların o büyük beklentilerine layık işler yapmaya çalışmak olsa gerek. Eskiden bir tanecik Tarkan vardı. Şimdi piyasadaki her yeni çıkan albümünde var. Piyasada bulunmayan bir şey olmak çok zor, hâlâ Tarkan olmaya devam ederek üstelik. Belki de o yüzden bizim bildiğimiz Tarkan'dan kaçmak zorunda, hem de kendinden kaçmadan

BETÜL DEMİR
Yeni albümüm öncesinde çıkmış olması ilaç gibi geldi bana, çünkü stüdyo aşamasındaki albümüm için ışık oldu. Çok gururluyum; çıkacağım her Avrupa seyahatimde megastar Tarkan'ın yeni şarkılarını orada yine büyük bir heyecanla duyacağım için

YİĞİT GİRAY
Fakat yeni albümünü düşününce ben de bir Tarkan dinleyicisi olarak biraz hayal kırıklığına uğradım. Albümü bir başkası çıkarsa belki de çok güzel olmuş diyecektik fakat söz konusu Tarkan olunca herkes biraz abartı şeyler bekledi.

SAMİ
Albümü beğenmedim. Magazin gündeminin Tarkan'ı gereksiz yere abarttığını düşünüyorum. Kötü bir albüm, başarısız bir çalışma, oturmamış bir imaj, tuhaf bir sahne... Bunca zaman Amerika'larda neler yapmış hiç anlayamadım.

ELİF TURAN
Müzikte bu kadar çaba gösteren, kendisine popüler bir vizyon yakalamayı başaran, şarkılarını iyi ya da kötü milyonlara duyuran, çaldıran, söyleten, dünya çapında adını insanlara ezberleten bir müzisyeni bu kadar eleştirmek bence çok da doğru değil. Albümünü gayet iyi buldum.

ÖZGÜN
Son dönemlerde bir değişim geçirdiği ve eski hitleri ölçüsünde bir Tarkan hiti dinleyemediğimiz kesin. Son albümünü dinledim, ama bir kez değil. Bir albümü değerlendirebilmek için çok dinlemek gerekiyor. Tarkan şarkıları bende eskiden beri böyle bir tat vermiştir. Zamanla beni de içine alabilecek şarkılar!

http://www.yeniaktuel.com.tr/index,131@2100.html

arjen22-tarkan
11-01-08, 18:16
bilgilendirdiin için teşekkürler alacam kesinlikleee!!

karma_elcin
11-01-08, 18:36
wayy be ne yazı ama..Tarkan'ı herkes coook farklı gormek istio "şaşırtsın bizi" die bişey var son 2-3 seneden beri...:5:

Mega Fanat
11-01-08, 19:08
Insallah bu dergi buralarda da bulunur...

eskalen
11-01-08, 19:30
Başka hangi sanatçının albümü çıktığında Tarkan kadar yorum eleştiri alabilir...Tarkan'ın albümün çıkması bile olay oluyor(Ki bu çok normal)..Sanatçılardan yorumculara,organizatörlere,söz yazarlarına kadar her kesim insanın fikri soruluyor....Galiba bu durum sadece Tarkan'a ait bir şey....Çünkü Tarkan Türkiye'de ismi,cismi kalitesi ve etketiyle farklı bir yerde Türk müzik piyasasında..Herkesce müzik kalitesi ve karizması kabul edilmişitir...Bu yönden Türkiye'deki sanatçıların, yorumcuların şu aralar Tarkan'ın albümü hakkında ister olumlu ister olumsuz eleştiri, yorum yapılsın,bu durum bence Albümün Türkiye'de umursandığının, var olduğunun ve tuttuğunun göstergesedir....

caspian
11-01-08, 20:02
vay canınaaa..bu dergiyi almalıyım..tam 9 sayfa tarkan var...tam arşivlik...:))
bu arada..."samiiiiiii kötü çocuk seniiiiiiiii!!!"...:)))

burcuersan
11-01-08, 20:18
tarkan hayranları bu dergiyi almalııı:D aldım bugün okudum güzeeL:D

devilscream
11-01-08, 20:34
genel anlamda güzel seyler yazılmıs tarkan hakkında
teşekkürler arkadaşım;)

Efsane_1
24-05-14, 20:01
,,Kıl olan da, ayılıp bayılan da Tarkan'a kayıtsız kalamıyor!''



İnanın ki öyle...:20: