PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Koruma değil, muhabir terörü (Bilal Özcan)



HakanÇelik
01-01-08, 12:47
Koruma değil, muhabir terörü!

Tarkan, cuma gecesi sevgilisiyle birlikte TRT'nin Tepebaşı Stüdyoları'ndan çıkıyor, aracına biniyor. Kapıda kendisini bekleyen muhabirlere tek kelime etmiyor.

O sırada elinde mikrofon olan televizyon muhabirlerinden biri Tarkan'a sesleniyor: "Efendim Çete reisi gibisiniz neden böyle?"

Ve ardından ikinci soruyu bağırıyor: "Efendim mafya mı peşinizde?" Sonra bir soru daha yöneltiyor: "Korkunuz mu var efendim, neden inmiyorsunuz arabadan?" Korumalar, televizyoncuları Tarkan'ın aracının çevresinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ancak kameramanlar ve muhabirler kıpırdamayıp çekim yapmayı sürdürüyor. Adeta, Tarkan'ın kendileriyle konuşmadan aracına binmesini, ona yol vermeyerek protesto ediyorlar.

KORNA İLE PROTESTO EDİLİYOR

Korumalarla, televizyoncular arasında öyle bir itiş kakış yaşanıyor ki sormayın gitsin. Sonra Tarkan'ın aracı hareket ediyor, televizyoncular da arabalarına binip peşinden gidiyorlar.

İstanbul trafiğinde büyük bir kovalamaca yaşanıyor.

Muhabirleri ve kameramanları taşıyan araçların sürücüleri, Tarkan'ın yanından geçerken, korna çalıp şarkıcıyı protesto ediyorlar. Sebep ne; Sebep ortada:

"Neden medyadan kaçıyorsun?" Bir yerlerde trafik duruyor, az önceki muhabir aracından inip Tarkan'ın aracına yanaşıyor ve aynı soruları şarkıcıya yine peş peşe yöneltiyor: "Efendim Çete reisi gibisiniz neden böyle?" "Korkunuz mu var efendim, neden inmiyorsunuz arabadan?" "Efendim mafya mı peşinizde?.." Ekranda, Tarkan'ın aracın içindeki yüzünü görüyorum, Şaşkın, öfkeli... Muhabir fütursuz; taciz etmeyi sürdürüyor.

TARKAN'IN SÖYLEDİKLERİ

Tarkan, evine gidecek ama gitmiyor, Kuruçeşme'deki Les Ottomans Otel'e TRT'nin yılbaşı davetine yöneliyor. Davette, konuştuğu insanlara magazincilerden yakınıyor.

"Magazin camiasından tetikçileri temizlemek gerek. Magazin gazeteciliğinin kalitesini yükseltmek lazım" diyor.

Davet bitiminde, yine aynı olayların yaşanmaması için dışarı çıkmıyor, geceyi sevgilisiyle birlikte otelde geçiriyor. Yani, magazincilerin tacizi nedeniyle otele hapsoluyor.

ÖYLE SORU OLUR MU?

Şimdi başa dönüp olayı gözden geçirelim. Kameramanlar ve muhabirler TRT'nin kapısında saatlerce Tarkan'ı beklemişler, üşümüşler, yorgunlar, gerginler... Tarkan nihayet stüdyodan çıkıyor ve kameralara gülümseyerek tek kelime etmeden aracına biniyor.

Oysa televizyoncular onca saat, sanatçıdan bir demeç almak ümidiyle beklemişler.

Tarkan konuşmayınca aralarında biri sinirleniyor ve o saçma sapan sorularını peşpeşe bağırıyor...

Peki onlar soru mu? Tabii ki değil...

Ben, gazetecinin muhatabına her türlü soruyu sorabilme hakkının olduğunu savunan bir gazeteciyim. "Muhatabı o soruyu ister yanıtlar, isterse yanıtlamaz, ama gazeteci her istediği soruyu sorar" ilkesini bayrak edinmişim. Ancak, elinde turuncu mikrofon tutan o muhabirin, "Efendim çete reisi gibisiniz neden böyle?" sorusu basbayağı hakaret amacı taşıyor. Gazeteci muhatabına hakaret etmek maksadıyla soru soramaz. Gazeteci, intikam almak amacıyla soru soramaz.

Gazeteci, görevini yaparken duygularıyla değil, mantığıyla hareket etmek zorundadır.

HEM CAHİLLİK HEM TERBİYESİZLİK

Kendisini bekleyen muhabirlerle konuşmadı diye, korumalarının arasından geçerek aracına binen Tarkan'a, "Çete reisi gibisiniz..." demek cahilliktir, terbiyesizliktir. Hiçbir muhabirin sanatçı muhatabına bu cümleyi yöneltmeye, ortamı germeye hakkı yoktur.

Hiçbir muhabirin, bir sanatçıya bu şekilde hakaret edip; gazetecilik mesleğini, magazin gazeteciliğini bu şekilde küçük düşürmeye hakkı yoktur.

TRT'nin kapısında üç saat beklese de yoktur, 10 saat beklese de yoktur, günlerce beklese de yoktur. Aslında Tarkan, tıpkı Sezen Aksu gibi ayaküstü, kendisine uzatılan mikrofonlara konuşmayı hiç sevmeyen bir sanatçıdır. Televizyoncular Tarkan'ı böyle 5 kapıda bekledilerse, o 4'ünde hiç konuşmadan aracına binmiştir. Sezen de öyle...

Mekandan çıkar, mikrofonlara hiçbir şey söylemeden aracına biner, gider. Magazin haberciliği yapan bir muhabirin bunu çok iyi bilmesi lazım. Yaşanan itiş kakış sırasında Tarkan'ın korumaları televizyonculara biraz sert davranmış, kabalık yapmış olabilir. Onları da bu davranışları nedeniyle kınıyorum.

Ancak, olayların büyümesinin sebebi onlar değil. Böyle habercilik yapılmaz.

TARKAN’DAN NAZAN ÖNCEL OLMAZ!

Herkes, Tarkan'ın albümünü nasıl bulduğumu soruyor. Öncelikle şunu söylemek istiyorum; ben bir sanatçının son albümünü, daha önceki çalışmalarıyla mukayese etmenin doğru olmadığına inanıyorum. Çünkü geçmiş, geçmiştir.

İnsanın ürettiği her yeni şey, taze bir başlangıçtır. Sanatçı için bir ümittir.

Eğer üretilen eser başarılıysa, yeni kapıların, yeni ufukların açılması kaçınılmazdır.

Eğer başarısızsa, beğenilmezse sanatçı içine kapanır, küser, geriye gider.

* * *

Albümü bütünüyle, hatasız değerlendirmek için iki kere dinledim.

Tarkan'ın çok güvendiğini zannettiğim, birinci parçası 'Vay anam Vay' isimli şarkıyı çok sıradan buldum. Tarkan gibi bir sanatçı, bu şarkıyı neden albümün ilk sırasına koymuş anlamadım.

Fakat, şunu söyleyebilirim ki 'Dilli Düdük' ile Tarkan bu işi başarmıştır...

Nefis sözler, nefis müzik, çok başarılı bir aranje... Tempolu, hızlı, cıvıl cıvıl bir parça... Tam bir, Tarkan şarkısı...

Keza, ondan sonra gelen 'Arada Bir' de çok başarılı... Albümün en güzel ikinci eseri...

İnsanı yakalayıveriyor. "İşte bu" diyorsun.

Albümdeki dördüncü parça 'İstanbul Ağlıyor'u da beğendim. Şiirsel, duygusal bir hasret şarkısı... 'Hop Hop', Tarkan'ın siyasetçileri eleştirdiği, protesto ettiği anlamlı nükteli bir beste. Sanatçının, halkın duygularını paylaşması, toplumun sesi olması, bunu eserlerine yansıtması güzel bir şey...

* * *

Albümdeki şarkıların biri hariç, hepsi Tarkan'a ait. Nazan Öncel'den şarkı almamış ama albüme "Ben senden daha iyisini yaparım" der gibi, onun şarkılarına benzer bir beste koymuş. Ancak olmamış Tarkan, 'Çat Kapı' isimli şarkın, Nazan Öncel'in bestelerinin seviyesine çıkamamış. Bu da gösteriyor ki, herkes kendi işini yapmalı, işi ehline bırakmalı.

* * *

Albümünün adı Metamorfoz... Fakat kanımca, Tarkan'ın ne kadar metamorfoza uğradığı, sıradan bir müzik dinleyicisini pek ilgilendirmez. Önemli olan albümü dinleyince kulağa güzel melodiler, güzel şarkılar geliyor mu, gelmiyor mu? Parasının karşılığını alabilecek mi? Dinleyici bunlara bakar. Ondan sonrası detaylardır.

* * *

Son sözüm şu... Tarkan çok iyi bir yorumcu ve iyi bir besteci, kabul ediyorum...

Ama keşke, albümüne hiç değilse, bir tane Sezen Aksu, bir tane de Nazan Öncel bestesi alsa


http://www.bugun.com.tr/haberler/311207/p82862y136.asp

karma_elcin
01-01-08, 14:31
güzel yazı... Sezen Aksu ve Nazan Öncel olmadan da Tarkan cok iyi bir iş cıkarmış bence, bu konuda katılmıyorum. bence Tarkan albümü bu seneki en iyi albüm olucak cunku tekdüze şeylerden herkes sıkıldı..

mcggs
01-01-08, 14:44
Gerginliklerin konusuna katılıyorum ama son cümleler biraz olmamış gibi aslında bende isterdim bir tane Sezen Aksu şarksıı ama yine de Sezensiz ve Nazansız ayakta durabiliyor Tarkan bence ne mutlu :)(:

kartalizmaster
01-01-08, 16:45
çok doğru yazmış ve bişi var keşke sezenden bi şarkı olsaydı....

aliyaşar
01-01-08, 23:32
gerçekten çok güzel yazı teşekkürler

HURRICANE
01-01-08, 23:43
ya bu saplantı nedır anlamıs degılım yani..Sezen yada nazan bestesi alınmassa ne olur?Her ikiside çok değerli ve sevdiğim SANATÇILAR ama her pop müzik sanatçısının kasedınde ama her kasedınde besteleri olmak zorunda değil ki!Bir ara TARKAN ile ilgili çıkan şu haberi hatırlatırım bu yazıyı yazan yazar'a:TARKAN Sezenin besteleri olmadan bir hiç!Bence bu albüm en güzel yanıt bu söylenenlere!Bakın sürekli Sezen Aksu'dan beste aldım diye reklam yapıyor bir sürü şarkıcı görüceksiniz ki zamanla bu ,insanlara antipatik gelmeye başlıyacak!Ve Sezen Aksu zamanla çok yıpranacak!Müzikten anlamayan mankenlere bile beste vermeye başladı seçici olmamaya başladı .

devilscream
02-01-08, 00:17
cok güzel bir yazı olmus
son cümle hariç her kelimesine katılıyorum,daha ne denebilirki
teşekkürler